Mobilyanın Evrimi
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MOBİLYA KÜLTÜRÜNÜN GELİŞİMİ
Binlerce yıldır sadece zengin ve önemli ailelerin evlerinde bulunan mobilyalar, günümüzde ise hepimizin evini süslemektedir.
İlk Mobilyaların Yunan ve Mısır uygarlıklarında firavunlar ve tanrılar için kullanıldığı düşünülmektedir.
O zamanlar koltuk gibi mobilyalar dışında altın ve gümüş işlemeli masalar, sandalyeler ve yataklar kullanılmıştır.
Türk toplumunun geçmişine de bakıldığında göçebe bir yaşamı benimsediğimiz için mobilya alanında diğer milletler gibi ilerleme gösteremedik.
1900’lü yıllardan itibaren savaşlardan ötürü halkın büyük bir çoğunluğunun maddi durumu yeterli olmadığı için halk, mobilya yerine yer minderlerini tercih etmiştir.
Bu videomuzda ise 1950 yılından 2000 yılına kadar olan, Türk Mobilya kültürünün gelişimini ve insanların alım güçlerine göre hangi mobilyaları daha çok tercih ettikleri üzerinde duracağız:
1950 Yıllarında Mobilya Tercihleri
1950 yılından itibaren Türkiye için mobilya dünyasında büyük bir ayrım olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Anadolu insanları geçim sıkıntıları yaşamaya devam ettiği için yer minderlerini kullanmaya devam ederken, Batı’da yaşayan insanlar Avrupa’nın mobilya kültürü ile tanışmaya başladı.
1950 yılında Türkiye’ye giren mobilyalara bakılacak olursa sadelik ve fonksiyonluğun ön planda olduğunu, gösterişin önemli olmadığını rahatlıkla görebiliriz.
O zamanlar kullanılan mobilyaların büyük bir çoğunluğu koyu renkli, şatafatlı ve altın-gümüş işlemeli tasarımların aksine daha açık renkli günümüzün mobilya trendine uygun bir tasarım anlayışı benimsenmiştir.
1950’li yıllar mobilyanın ilk dönemi olduğu için mobilya fiyatları oldukça yüksekti.
Bu sebeple mobilyalar çoğunlukla Batı’da yaşayan belli bir kesimin evlerini süslemiştir.
1960 Yıllarında Mobilya Tercihleri
1950-1960 yılları arasında Batı’da mobilya kültürü ve kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır.
1970 yıllarında ise Anadolu insanı da hem kendi kültürlerini yansıtacak hem de Batı’daki gibi fonksiyonluğa önem veren bir mobilya kullanmak istediğinden ortaya Türkiye için yeni bir mobilya türü doğmuştur.
Batı’daki mobilyalara göre desenli ve Osmanlı dönemine ait işlemelere sahip bir mobilya tasarımı tercih edilmiştir.
Anadolu’nun kullandığı mobilya tasarımına göre, yer minderlerinde kullanılan motifler ve işlemeler mobilyanın minderlerinde de kullanılmaya devam edilmiştir.
Osmanlı zamanlarında kullanılan işlemelerden de ödün vermeyen mobilya türü Osmanlı kültürünü devam ettirmiştir.
1960’ın sonlarına doğru Anadolu mobilya kültürünün yayılmasıyla , Batı’da da kullanılmaya başlamıştır.
1970 Yıllarında Mobilya Tercihleri
Anadolu’da kullanılmaya başlanan mobilya türü Batı’dan da öteye, Avrupa’ya kadar taşınmıştır.
Artık Türkiye’nin kendisine has bir türü olduğu için bu mobilyalar batı esintili olarak değil; orijinal Türk mobilyaları olarak anılmıştır.
Bu mobilyalar bu yıllarda biraz daha gelişmiş, kabalıktan kurtularak daha modernize edilmiştir.
Hatta birtakım Türk marangozların çıkardığı tasarımlar sonucunda günümüzde ‘Çekyatlı Kanepe’ olarak bilinen hem yatay hem de kanepe olarak kullanabilen mobilya türünün de başlangıcı olmuştur.
Ancak bu mobilya çeşidinin, normal mobilyalara nazaran daha kaba ve zor kullanımından ötürü tercih edilen modeller arasına girememiş ve üretimlerinin ertelenmesine sebep olmuştur.
1980 Yıllarında Mobilya Tercihleri
70’lerin sonlarına doğru bir anlık hevesle üretilen ‘çekyatlı kanepe’ daha modernize ve abartılı tasarımlardan kurtularak yeniden insanların kullanımına sunulmuştur.
Ayrıca televizyonun ülkemize yeni giriş yapmasıyla televizyon ünitesi kullanımları da başlanmıştır.
1980 yıllarında kullanımı başlayan Televizyon üniteleri, günümüze nazaran daha kullanışsız ve hantal bir yapıda üretilmiştir.
Genellikle kenar işlemeli aynalar ve büyük bir yer kaplayan tasarımlara yer verilmiştir. .
Ayrıca aile yemeklerinin yaygınlaşması yemek masası kavramının doğuşuna sebep olmuştur.
Hem modern hem de geleneksel tasarım sevenler için birçok model üretilmiştir.
1990 Yıllarında Mobilya Tercihleri
19. Yüzyılın sonu olan bu yılllarda demir ve camın yaygın kullanılmasıyla yeni tasarımlar ortaya çıkmıştır.
Bu dönem yenilikçi mobilya üreticilerinin çağı olarak adlandırılmaktadır.
Batı’dan ciddi anlamda etkilenmeye başladığımız için, mobilya tasarımlarında büyük bir değişim yaşanmıştır. Geleneksel mobilya tasarımı korunmaya devam ederken, özellikle bu yıllarda ortaya çıkan bilim-kurgu filmlerinin etkisi de görülmeye başlanmış, alışılmadık mobilya tasarım anlayışlarının doğuşuna zemin hazırlamıştır.
Bu tasarım anlayışları arasında pop art, anti-dizayn, post-modern gibi akımlar bulunmaktadır.
Özellikle bu zamanlar, minimalist bir yaşamın da tercih edilmesiyle daha kompakt ve daha fonksiyonel tasarımlar tercih edilmiştir. Bu konsepte göre, katlanabilen, kullanımdan sonra yer işgaline neden olmayan mobilyalar kullanılmaya başlanmıştır.
2000-2010 Yıllarında Mobilya Tercihleri
Türkiye’de 2000 yılından itibaren mobilya sektöründe hızla ilerleyen teknolojik gelişmeler ile birlikte tasarım, üretim ve tüketim süreçleri birbirini takip ederek büyümüştür.
Global olma süreciyle birlikte önem kazanan mobilya tasarımı, birçok mobilya firmasının da sektöre girmesini sağlamıştır.
Teknolojik yeniliklerin ülkemize girmesi, dışa açılma durumu, batılı yaşam tarzının benimsenmesi ve dış ticaretin artması, mobilya firmaları arasında rekabeti arttırmıştır.
Bu rekabet duygusu sektörde özgün tasarım olgusunu oluşturmuştur.
Marka olma isteği girişimcilerin sektör tarafından önemsenmesini sağlamıştır.
2000’li yıllarda Türk mobilya sektöründe tasarımın önemi, mobilya sektöründeki imalatçılar tarafından tam olarak anlaşılmadığı için birçok taklit ürün ortaya çıkmıştır.
Bunun sonucunda bir zamanlar Dünya’ya duyurulan Türk geleneksel mobilya anlayışı yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır.
Bu gelişmenin sonucunda halkın farklı ve özgün bir ürün görme isteğini doğmuştur.
Bunun üzerine de 2010’un sonlarına doğru firmalar, üretim süreçlerinde tasarımcı bulundurma ihtiyacı duymuştur.
2010’dan Günümüze Mobilya Tercihleri
Özgünlüğün kaybedilmesiyle ortaya çıkan sorunlar, özgün tasarımcıların doğmasına ve
Dünya’ya yeniden adımızı duyuracak tasarımların ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Bu gelişmeyle mobilya sektöründe bir yıl gibi kısa bir zaman içerisinde büyük bir patlamaya neden olmuştur. Hatta birçok mobilyacıya göre 2011 yılı, mobilyanın altın çağı olarak değerlendirilmiştir. O yıllardan itibaren kanepe, koltuk ve yatak üretimiyle başlayan Kayseri , mobilya sektöründe teknolojik gelişmeler ve yeni yatırımlar sonucunda Türkiye’nin mobilya merkezi haline gelmiştir.
Öncü haline gelen Kayseri daha çok ev mobilyası üretimi ve ihracatı yapmaktadır. Elbette Kayseri’de ortaya çıkan bu gelişmenin ardından yavaş yavaş diğer iller de seslerini duyurmaya başlamıştır: İstanbul , Ankara , İzmir ve Bursa sektörde kendine önemli bir pay edinmiştir.
Günümüze doğru Modüler mobilyalar tercih edilmiştir.
Artık Malzeme Olarak Mdf ve Suntalam hammaddelerin kullanılmasının yanı sıra sektörel olarak ağaç ve masif malzemeden üretilen ürünler ön plana çıkmaya başlamıştır.
Ceviz mobilya olarak geçmişten günümüze mobilya evrimini sizler için derledik.
Bu konu üzerine çeşitli incelemelerle ürünlerimizi sürekli olarak güncellemekteyiz.
Metal ve modüler mobilyanın yanı sıra kullanıcı tercihlerinde ön plana çıkan masif mobilyalara da daima yer vermekteyiz.